ASLANIM BENİM BEEE

ASLANIM BENİM BEEE
ERKEK ASLAN

4.05.2009

BUKALEMUN (RENK SİHİRBAZI KERTENKELELER)

BİR ÇOK İNSAN'BUKALEMUN'KERTENKELELERİN İÇİNDE BULUNDUĞU ORTAMA GÖRE RENK DEĞİŞTİRDİĞİNE İNANIYOR.BENCE BU RENKLERİ ÇEVREYE GÖRE DEĞİŞTİRİYOR VE GİZLENİYOR.BUKALEMUN AĞAÇLARDA YAŞAYIP BULDUĞU BÖCEKLERLE BESLENİRMİŞ.AVINI UZUN İNCE DİLİYLE YAKALAR.BUKALEMUNUN DİLİNİ YILANA BENZETEBİLİRİZ.NEYSE.
BUKALEMUNLARIN DİLLERİYLE KUŞ YAKALADIĞI BİLE GÖRÜLMÜŞ......

3.05.2009

TİLKİ'NİN GENİŞ ÖZELLİKLERİ

Özellikler
Kızıl tilki 75 cm uzunluğuna (+40 cm kuyruk), 40 cm boyuna ve 7-9 kg ağırlığa varır. Üst kısmı kızıl, alt kısmı beyaz, bacaklarının alt kısımları siyah renk olur. Renklerinde yöresel olarak farklar olabilir; bazen üst kısmı kavuniçi ya da kahverengimsi kırmızı ve alt kısmı kar beyazı ya da gri renk olabilir. Sırtında siyah bir çizgisi olan kızıl tilkiler, ya da tamamen gri veya siyah renk olanlarına da rastlanılabilir.

Dağılımı
Kızıl tilki çok geniş bir coğrafyada yaygındır; Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika. 19'ncu yüzyılda ingilizlerin av hayvanı olarak Avustralya'ya götürmüş oldukları kızıl tilkiler orada çok hızlı yayılıp günümüze kadar hala önemli ekolojik bir sorun olmuş, Avustralya'nın birçok yerli küçük hayvanlarının neslini tüketmişdir.

Yaşam alanı
Kızıl tilki çok farklı yaşam alanlarına ayak uydurabildiği için kendisine farklı alanlarda rastlanılabilir. Özellikle ormanlarda, kırlarda, tarlalarda yaşamayı tercih eder, ama şehirlerin kenarlarında ve hatta şehirlerin içlerinde günden güne daha sık kızıl tilkiye rastlanılmaktadır. Kızıl tilki şehirlerdeki güvercin,keme,fare ve tavşan populasyonunu kontrol altında tutar ve böylece insanlar için faydalı olur.

Yaşam şekli
Kızıl tilkiler geceleri ava çıkan omnivor hayvanlardır. Yavrusuna avlamayı öğreten dişi tilkilerin haricinde genelde yalnız ava çıkarlar.

Beslenme
Hızlı bir ısırık ile çoğunlukla kemiricilerden oluşan kurbanlarını öldürürler. Birçok ayrı küçük hayvanlar, bitkisel gıda ve leş ile beslenirler. Yuvalarını yerde kuran kuşlar,tavuksular tavşanlar, böcekler,balıklar ile de beslenebilirler. Çok nadir olarak geyik ya da domuz yavrularını avlarlar ve çok zor zamanlarda amfiloyum ve sürüngen türleride yiyebilirler. Tilkilerin kümeslere girip tavuk çalmalarıda meşhurdur. Bazı tilkiler karayollarını takip eder ve otomobillerin ezdiği hayvanların leşleri ile beslenirler.

Üreme
Kızıl tilki yavruları
Kızıl tilki senenin büyük bir bölümünü yalnız geçirir. Orta Avrupa'da Ocak-Şubat aylarında, Güney Avrupa'da Aralık-Ocak aylarında üreme zamanlarıdır. Bu zaman sürecinde erkek tilki bir dişiye kur yapar ve onunla çiftleşir. Erkek hayvan dişinin yanında kalır ve yavruların bakımında yardım eder.
50 gün süren bir gebelikten sonra 3-5 yavru dünyaya gelir (nadiren sadece 1, ya da 13 yavru olabilir). Yavrular ömürlerinin ilk iki haftası boyunca kördürler ve 4-6 hafta boyunca emzirilirler. Bir ay sonra ilk kez mağaradan dışarı çıkarlar.
Eğer dişi tilki herhangi bir nedenden dolayı ölecek olursa, yavruların bakımını erkek tilki yalnız başınada yürütebilir.
Yavrular dört hafta sonra annelerinden bağımsızlığa, ve 10 ay sonra üreyebilecek olgunluğa ulaşırlar. Bir yaşına varınca annelerini terk ederler. 12 yaşına kadar yaşayabilirler.

2.05.2009

KURTUN ÖZELLİKLERİ

Daha yakından incelendiğinde vücudunun köpekten daha uzun, göğsünün daha yüksek ve daha ince olduğu görülür. Kurtların kafası büyük, kulakları kısa, püsküllü kuyrukları vücutlarının üçte biri uzunluktadır. Renkleri alt türlerine göre yöresel olarak değişir, beyaz, krem rengi, sarımsı, kızıl, gri ve siyah olabilir.
Avrupa'nın ve Asya'nın fazla sıcak olmayan bölgelerinde bozkurtlar çoğunluktadır. Daha kuzeye gidildiğinde siyah ve beyaz renkli kurtlara rastlanır.
Kurtların boyutları da yöresel olarak değişir:
En büyük kurtlar Letonya, Beyaz Rusya, Alaska ve Kanada'da görülür, 160 cm vücut uzunluğuna (+ 52 cm kuyruk) ve ayakta dururken 80 cm boya erişirler. Bu kurtlar 80 kg ağırlığa kadar ulaşabilir.
En küçük kurtlar Ortadoğuda ve Arap Yarımadasında bulunur, ancak 80 cm vücut uzunluğuna (+ 29 cm kuyruk) ve 20 kg ağırlığa ulaşırlar.ömürlei 24 yıldır.

Köpek ile Kurt Arasındaki Farklar
Genelde kurtları köpeklerden ayırt etmek mümkündür, ama bazen bir türün kurt olduğunu tespit etmek çok zor olabilir.
Kurtlar kuyruklarını çoğu zaman yatay ya da hafif dik tutarlar ama köpeklerin kuyrukları çoğu zaman dik ya da kıvrık durur.
Özellikle kafatasları çok farklıdır: Göz yüksekliği, kulak içi, Praesphenoid, Basis vomerus, Fissura petrobasialis, çene ve kesicı dişler kurtlarda ve köpeklerde birbirinden farklıdır.
Kurtlar senede bir kez yavru yapar, köpekler ise çoğunlukla iki kez yavrular.
Bir ayak izinin kurda mı yoksa köpeğe mi ait olduğu, izlerin sayısı ile tespit edilebilir. Kurtlar arka ayakları ile ön ayaklarının bastığı noktaya basarlar. Hatta birden fazla kurt birlikte yürüdüğünde arka arkaya gidip öndekinin izlerine basarlar. Böylece izlerin tek bir kurda ait olduğu zannedilebilir. Köpekler ise arka ayaklarıyla ön ayaklarının bastığı noktanın arasına basarlar.
kurtlar daha zekilerdir köpekler ise dah mazlumdurlar kurtlar çoqunlukla ve genelde evcilleştirilemezler köpekler ise evcilleşirler ve bu kurtlar genelde dağlık alanlarda yaşar

Dağılımı
İnsanlar tarım ve sürü hayvancılığını geliştirmeden evvel, kurt, dünyanın en yaygın yırtıcı hayvanıydı. Tüm Avrasya'da, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika'da yaygındı. Ancak özellikle Batı Avrupa gibi yoğun yerleşim olan gelişmiş ülkelerde insanlarca soyu tüketildi. Günümüzde Doğu Avrupa, Balkan yarımadası, Kanada, Sibirya, Moğolistan ve İran'da kurtların bulunduğu büyük bölgelere rastlanır. Bunların dışında sadece, yalıtılmış (bazen 100'den az hayvan bulunan) ufak bölgeler bulunur.
Çok iyi uyum sağlayabilen bir hayvan olan kurt, kuzey kutbunun buz çöllerinden, Orta Asya'nın ve Kuzey Amerika'nın kum çöllerine kadar farklı habitatlarda yaşayabilir. Çoğu kurt, bozkırlarda ve ormanlarda yaşar. Erken çağlardan beri insanların sahip çıktığı açık alanlardan ormanlara kaçması yüzünden bir orman hayvanı olarak tanınmıştır.

ZÜRAFANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Erkeklerinin boyu 4.4 ve 5.5 metre boyunda olup 1.5 ton ağırlığındadır. Bügüne kadar kayıt edilmiş en büyük zürafa 5.87 m. olup 2 ton ağırlığındadır. Dişiler ise 1 2 feet gibi yüksekliğe sahiptir ve erkeklere göre daha hafiftir. Dişiler genellikle erkeklerine göre hafif ve daha kısa olurlar. Her iki cinsinde boynuzları vardır, dişilerin boynuzu daha kısadır. Boynuzları kemikleşmiş kıkırdaktan oluşmuştur ve ossiconesden çağırıştırılır. Erkekler yaşlandıkça kafasındaki boynuzlarıda kalsiyum etkisiyle gelişir. Zürafaların derilerini kaplayan siyah noktalar bulunmaktadır. Karınları vücutlarında olmasına karşın ayrıktır. Bu noktalar zürafanın desenleridir. Zürafaların ses telleri yoktur. 35 cm uzunluğunda siyah bir dile sahiptirler.Boyunlarının uzun olması bakımından kafa kısmınada kan gitmesi için çok buyuk kalplere sahiplerdir

1.05.2009

BİR KERE DE HAYVANLARDAN BAHSETMİYİM

BENİM EN SEVDİĞİM ŞARKI BU YA SİZİN?

ÇITA NIN ÖZELLİKLERİ

ARKADAŞLAR ÇITA DÜNYA'NIN EN HIZLI KOŞAN HAYVANIDIR.VE BİR ARKADAŞIM BANA SORDU Kİ:
EMRE;ÇANAKKALE'YE İLK ÖNCE GİDEN BİR ARABA MI OLUR? YOKSA BİR ÇITA MI?
BEN CEVAPLADIM:
CESUR BİLİMCİ;ASLINDA ÇITA DAHA HIZLI AMA ÇITA BELLİ BİR SÜREDEN SONRA YORULUR BU YÜZDEN DE ARABA ÇANAKKALE'YE DAHA ÖNCE GİDER.
BEN DOĞRU MUYUM?
YOKSA YANLIŞ MIYIM?
ÇITALAR HIZLI KOŞTUKLARI İÇİN AVINI HEMEN ÖLDÜRMEK ZORUNDA ÇÜNKÜ ÇITA HIZLI KOŞTUĞU İÇİN VÜCUT ISISI DA ÖLÜMCÜL DENEY DE OLUYOR.BU YÜZDEN ÇITALAR AVLARININ SADECE YARISIN DA BAŞARILI OLABİLİYOR.BİR DE ÇITALAR HIZLI KOŞTUKLARI İÇİNDE KEMİKLERİ ÇOK İNCE OLUYOR.MESELA ÇITA AVLANMIŞ AVINI YİYİYOR ORADAN BİR SIRTLAN GEÇERSE ÇITA KAÇMAK ZORUNDA ÇÜNKÜ SIRTLAN ÇENESİ ÇOK GÜÇLÜ ÇITANIN O İNCE KEMİĞİ SIRTLANIN O GÜÇLÜ ÇENESİNE DAYANAMIYACAĞI İÇİN SIRTLANDAN KAÇMAK ZORUNDA VE TABİKİ DE BİR ÇITA BİR SIRTLANDAN KOLAYCA KAÇABİLECEK BİR KAPASİTEDEDİR.MESELA BİR ASLAN İLE BAŞ ÖLÇÜŞEBİLİR Mİ?AMA YAVRULARI İÇİN HERŞEYİ YAPAR.

28.04.2009

BU SEFERDE PİTON

Genel bilgiler
Yılanlar, genellikle üç metre öteyi göremezler. Koku almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar. Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan ve yerden gelen kimyasal kokuları alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki kokular damaktaki jakobson organında duyu haline dönüştürülür. Engerek yılanları zehirledikleri avının izini dilleriyle takip ederler ve ölüsünü bularak yutarlar. Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarını açmadan solunum yaparlar. Avlarını yutarken ağız açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlarında bulunan hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiş, diğeri adeta kaybolmuştur. Boa ve piton yılanlarında sol akciğerler küçüktür. İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanları yemek için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda dahi nefes alma imkânı sağlamaktadır.
Yılanlar dış kulakları olmadığından uzun zaman sağır zannedilmiştir. Aslında çeneleriyle kulakları arasında kemik bağlantıları olduğundan, üzerinde bulundukları toprağın yansıttığı sarsıntıları kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini bile kolayca duyabilir. Yılanların bulunabildiği arâzilerden geçen bir insan, gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir yılana rastlamaz. Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile bularak takip ederler.
Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlarına parmak sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden dolayı yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda dişler tekrar sürer. Yılanların renkleri ve boyları çeşitlidir. Zehirli yılanların başları üçgen ve kuyrukları küt olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her yılanı zehirli kabul ederek onlardan sakınmak gerekir.

Üreme
Yılanlar yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer yavrular çıkar. Bunlar hemen başlarının çevresine bakarlar. Boa, anakonda ve engereklerin çoğu yavrularını doğurur. Bunlar gerçek doğum değildir. Yumurtalar ana karnında gelişip açıldığından doğum gibi görülür. Buna “ovoviviparite” denir. Gebelik süresi 2 aydır.

Sınıflandırma
Üst familya: Booidea
Aniliidae
Anomochilidae
Boidae
Bolyeriidae
Cylindrophiidae
Loxocemidae
Pythonidae
Tropidophiidae
Uropeltidae
Xenopeltidae
Üst familya: Typhlopoidea
Anomalepididae
Leptotyphlopidae
Typhlopidae
Üst familya: Colubroidea
Acrochordidae
Atractaspididae
Colubridae
Elapidae
Hydrophiidae
Viperidae

KAPLANIN ÖZELLİKLERİ

KAPLAN ASLANLA NADİREN KACGA EDERLER ÇÜNKÜ KAPLAN ASYA DA ASLANLAR İSE AFRİKA DA YAŞAR TABİ BİDE KAPLAN İLE PİTONUN KAVGASINI İZLEMİŞTİM.
BİLİYOSUNUZ PİTON YILAN TARZI BİR HAYVAN VE DE KAVGA ETTİĞİ HER HAYVANIN BOĞAZINI SIKMAYA BAŞLAR BU HAREKET YILANLAR VE PİTONLARDA SIK GÖRÜLEN BİR HAREKETTİR AMA KAPLAN TABİ Kİ DE PİTONUN BOĞAZINA SIKMASINA İZİN VERMİYO PİTON KAPLANDAN KAÇMAK İSTİYOR AMA KAPLAN TAM TERSİNİ YAPIYO HEP PİTON UN ÜZERİNE GELİYOR.AMA KAPLAN DA KAŞINIYO BU KAŞINIYO LAFINI YORUMLARDA DA GÖRMÜŞTÜM HERNEYSE PİTON KAPLANIN BOĞAZINI SONUNDA TUTUYOR AMA KAPLAN PİTONUN KAFASINI ISIRIP PİTONU ÖLDÜRÜYOR.WİNNER KAPLAN HERNEYSE KAPLAN FİZİKSEL ÖZELLİK OLARAK 250 İLA 350 KİLO ARASINDA DEĞİŞMEKTEDİR KAPLAN DİŞLERİ ÇOK KUVVETLİDİR ERKEK KAPLAN 2.6 İLA 3.3 METRE BOYUNDA DEĞİŞMEKTEDİR
ARKADAŞLAR BUGÜN YAHUT YARIN GÖRÜŞMEK ÜZERE

27.04.2009

ASLANLARIN ÖZELLİKLERİ


Bir Erkek Aslan
Afrika aslanı, savanların en büyük yırtıcısı, dünyanın en büyük dört kedisinden biridir.(Sibirya kaplanları dünya üzerindeki en büyük ve en ağır kedilerdir.Bu türün dışındaki kaplan türlerinin geneli aslanlar kadar iri değillerdir.) gibi unvanları elinde bulunduran 4 büyük kediden bir tanesidir.En büyük kaplan olsa bile aslan en güçlü yırtıcıdır.Erkek aslanın boyu 90 cm’i kuyruk olmak üzere 2,70 metreyi, ağırlığı ise 290 kiloyu bulabilir. Dişiler ise bunun neredeyse yarısı kadardır. Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Çok güçlü ve cesur olduğundan dolayı hayvanların kralı olarak adlandırılır. Vahşi hayatta bilinen en güçlü birinci saldırgan kedidir. Korkunç kükremeleri 5 km ileriden duyulabilir.İnsanları av olarak kullanabilirler.

Beslenme
Afrika aslanı çoğunlukla etobur olmakla birlikte bazen yere düşmüş meyveleri de yer. Protein, yağ, karbonhidrat ve maden tuzlarına ek olarak vitaminini çoğunlukla bu meyvelerden ve avlarının iç organlarından alırlar. Aslan, tipik bir şekilde önce avın iç organlarını ve arka kısmını yer. Sonra yavaşça başa doğru gelir.Hayvanat bahçelerinde verilen etlere vitamin de eklenirse hayvan en iyi şekilde gelişir ve başarıyla ürer. Avı çoğu zaman dişi öldürür; fakat her zaman öncelik erkek aslanındır. Sonra sıra dişiye gelir. Yavrular ise sona kalır. Aslan, genellikle antilop ve zebraları avlar. Fakat bazen kamış sıçanı gibi küçük avları yakalar. Çiftlik hayvanlarına da saldırdığı olur. Hatta insanları bile av olarak seçebilir. Fakat asıl avları bir araştırmayla şöyle belirlenmiştir: gnu, impala, zebra, su antilobu, kudu, zürafa. Daha sonraki bir araştırma ise bu avları şöyle listelemektedir: Su antilobu, gnu, kudu, zürafa, samur antilobu, çessebe, zebra, Afrika mandası, rebok. Fakat Afrika aslanları bazen Afrika filleri ve suaygırlarına saldırabilir. Fillerin devasa kulakları insanların duyamayacağı sesleri duyacak kadar hassastır. Fakat gecenin sessizliğinde bu kulaklar hiçbir işlerine yaramayan bir yükten başka bir şey değildir. Ayrıca fillerin görüş yetenekleri fazla iyi olmadığından gece çok savunmasızdırlar. Fakat aslanlar kedilerde olduğu gibi geceleri insanlardan 6 kat daha iyi görürler. Bu yüzden de filleri iyi bir grup çalışmasıyla kolayca alt edebilirler. Suaygırlarına da suyun dışında; yani en savunmasız anlarında saldırarak onları öldürebilirler. Yaşlı ya da yaralı aslanlar, çevik avları yakalayamazlar. Bu durumda çiftlik hayvanlarına saldırabilir. Hatta insanları bile av olarak seçebilir. Özellikle kadın ve çocuklara saldırmak bir alışkanlığa dönüşebilir. Bir keresinde bir grup aslan, Tsavo’daki işçilere saldırarak Uganda demir yollarının döşenmesini durdurmuşlardır. Ayrıca ilginç bir şekilde köpekleri de öldürebilir, fakat onları yemezler.

Avlanma
Aslanlar avladıkları Afrika mandasını yerken
Savunmada ve av sırasında birleşen aslanlar, avlarını kovalar ya da pusuya düşürürler. Genellikle gece avlanırlar. Av esnasında genellikle kükremezler. Fakat avı kovalarken birbirleriyle bağlantıyı sürdürmek için homurdandıkları olur.Buldukları taktirde leş yemekten de geri durmazlar. Ortalama bir Afrika aslanının hızı saatte 55 km’yi bulabilir. Ancak bu hızını yalnızca kısa bir süre devam ettirebilir. Hız almadan 3,60 m yüksekliğe zıplayıp, 12 metre uzaklığa atlayabilir. İşte bu yüzden Aslan Afrika'nın beş büyükleri listesinde 3. sıradadır.dişi aslanlar erkeklerden daha ağırdır.Dişiler 300 kiloyu bulabilirken erkekler maksimum 260 kg. olurlar.

Üreme

Dişi bir Asya aslanı
Afrika aslanı 2 yaşında çiftleşmeye başlar. Fakat tam olgunluğu 5 yaşında erişir. Erkekler poligamdır, yani birden fazla eşleri vardır. Çiftleşme sırasında ve öncesinde erkek sürekli kükrer. İşe karışan erkeklerle kavga edebilir. Gebelik süresi 105-112 gün arasında değişir. Dişi bir doğuruşunda 2-5 arası yavru dünyaya getirir. Yeni doğan yavrular kördür. Ayrıca kürkleri de beneklidir. Gözleri doğumdan 6 gün sonra açılır. Dişi, 3 aylıkken yavruları sütten keser ve onları avlanma dersleri vermeye başlar. Bir yaşındaki yavrular bunu kendileri başarırlar. Yavrular arasındaki ölüm oranı fazladır. Bunun nedeni yavruların en son beslenmesidir. Bu yüzden yavrularda vitamin eksikliği görülür. Fakat bu doğal bir nüfus kontrol yöntemidir. Böyle durumlarda da dişiler yavruları ölümden kurtarmak için onlar için avlanır ve önce yavruları beslerler.
== Yaşam şekli == Afrika aslanı, fundalarda, gövde yaparak onları sıcaktan koruyan ağaçların olduğu yerlerde, sazlıklarda yaşarlar. Açık toprakları severler. Kedigiller familyasının tek sosyal türüdürler. Sayısı 20 kadar olan sürüler halinde yaşarlar. Çok büyük sürüler 30 üyeyi barındırabilir. Grubu bir erkek aslan ya da birden fazla erkeğin oluşturduğu bir koalisyon yönetir. Genelde geceleri aktiftirler. Gündüzleri ise tembel bir kediden farkları yoktur. Gölgelik yerlere uzanır ve serinlemeye çalışırlar. Afrika aslanları günde 20 saat uyur.
ARKADAŞLAR=28:04:2009 YANİ YARIN GÖRÜŞMEK ÜZERE